10 Temmuz 2016 Pazar

Garip Tanışma

Başka bir hikaye ile devam ediyoruz.
Günümüzde korku ve gerilim unsurları içeren çok daha ürkütücü görsellere ve metinlere ulaşmak çok basit.Artık bir çok korkusever korku eşiğini aşmış durumda ve bizleri korkutmak çok daha zor.

Bu nedenle ürkütücü hikayeler uydurmak yerine bizzat benim veya yakınlarımın başından geçen gerçek olayların hikayeleştirilmiş biçimlerine yer veriyorum.Bunun için biraz gizem veya gerilim içermesi yeterli .Yeterki gerçek ve anlaşılmaz olsun.

Bizzat başımdan geçen bu öyküde 18 yaşlarımda Beyazıt meydanındayım.Çizgi roman döneminin sonu ,internet döneminin başındayız.Her zamanki sıkıcı bir hafta sonunda Beyazıt meydanında pazar günleri kurulan ikici el kitap ve gereksiz ıvır zıvır pazarına geldim.Niyetim ikinci el kitap ve çizgi roman alıp ,kalan paramıda büyük ihtimalle hiç bir zaman kullanmayacağım dandik bir zımbırtıya harcayıp eve dönmekti.
Meydan o pazar bayağı kalabalıktı.Bir poşet karışık çizgi roman aldım ve meydanda yerdeki tezgahlara bakınmaya başladım.Dolanırken tam karşımda zebellah gibi 40 yaşlarında tipi bozuk bir herif dikildi ve beni durdurdu.Bu kalabalıkta tanımadığım  birinin beni tanıyormuşçasına durdurması biraz canımı sıkmıştı.Aramızda şu diyalog geçti:
_selamın aleyküm delikanlı
_aleyküm selam
_memleket nere
otomatik cevap verdim_Giresun
_iyi benimkide Sivas(içimden banane ulan diyorum.)
_adın neydi
_hasan 
_Benimkide İlyas 
_Nerde oturuyosun
_Bayrampaşa
_Bende Fatihte
Artık neden cevap verdiğimi bilmiyordum.Oldu o zaman deyip bir soru daha sormasına fırsat vermeden arkamı dönüp ödüm mokuma karışmış vaziyette kalabalığa katıldım.Beyazıt caminin avlusuna girdiğimde herhalde deliydi diye düşünüyodum.Gölgeye oturup  barbar conanın altın seri kitabını okumaya başladığımda herşeyi unutmuştum.Biraz dinlendikten sonra eve gitmek için kalktım.Çınaraltından girip tekrar kalabalığa karıştım.Bir yandanda garip adamı düşünüyodum.
Meydana çıktığım zaman artık gayri ihtiyari arkama baktım .Biriki adım atmıştımki kafamı önüme çevirdiğimde aynı herif karşımdaydı.Karşımda görmekten çok ,benimle ilk defa karşılaşmış gibi boş bakışları beni korkutmuştu.Ben ağzımı açmadan sormaya başladı . aynı diyalogun farklı versiyonunu yaşıyordum:
_selamın aleyküm
_aleyküm selam (noluyo lan)
_memleket nere
_giresun
_iyi benimkide Erzurum(lan biraz önce sivas değilmiydi)
_adın neeydi
_hasan
_Benimkide Mustafa(az önce ilyastı ama diyorum içimden)
_nerde oturuyosun
_Bayrampaşa
_Bende üsküdarda
Yüzüne bakıyordum .Sanki bana ilk defa aynı şeyleri soruyormuş gibi gayet ciddiydi.Bu diyaloğun uzamasını istemiyordum ama deli olma ihtimaline karşılık ters bir cevapta veremiyordum.Derken  oldu o zaman kal sağlıcakla diyerek konuşmayı bitirdi(galiba öyle hatırlıyorum).Artık sıcaktan değil soğuktan terliyordum.Meydanın merdivenlerini inerken acaba ne tarafa gidiyor diye meraktan gebermeme rağmen korkudan tekrar dönüp arkama  bakamadım.Bir yandanda acaba biraz daha kalsam aynı dejavuyu kaç kere yaşayabilirim diyordum kendi kendime.....


3 yorum: