15 Temmuz 2016 Cuma

Bi UFO Gördüm Sanki!

Öncelikle dünyadışı varlıklarla bir problemim olmadığını belirtmeliyim.İsterlerse efendi gibi gelip Balat'ta işkembe,Pierre Loti'de çay içebilirler.Yada Kapalıçarşıda kafalarına fes takıp selfie çekebilirler,Laleli esnafına kazıklanabilirler.Hatta, abartı egzost takılmış doğan görünümlü şahinlerle varoş mahallelerde gürültü kirliliğide yapabilirler, beni enterese etmiyor.Dünyamızı ziyaret etmeyi düşünüyorlarsa onlara naçizane tavsiyem,egemenlik alanımızda ,erkeklerini kazıklamak kadınlarınada tecavüz etmek için hazırda bekleyen insan formunda, az gelişmiş canlılar bulunduğunu unutmamalarıdır.

Bu uzaylı arkadaşlarla  kişisel bir alıp veremediğim olamaz.Bunu belirtmemdeki amacım uzaylılar ve ufo konularına kafa yoran bir insan olmadığımı anlatmaktır.Evet zamanında Tanrıların Arabaları kitabını yutmuşluğum ,kayıp kıta Atlantis ve Mu uygarlığına inanmışlığım vardır,geçmişte (uzaylılar marifetiyle) günümüzden çok daha üstün uygarlıklar kurulduğu tezinede itiraz etmem, neticede çalışıp yapmış adamlar, emeğe saygı der geçerim.Ama arkadaşlar tüm bu kayıtsızlığım benim bir UFO gördüğüm gerçeğini değiştirmiyor.Benim deli olmadığıma ikna olduysanız (emin değilim) hikayemize geçebiliriz:

Karanlık korkumu yenmek bir yana artık zevk almaya başlamıştım.(nasıl yendiğimi ilerleyen günlerde anlatırım.sancılı bir süreçti)Karanlıkta yalnız kalmak bunalımlı günlerimde benim fotosentezim olmuştu.Bu sayede kuş gibi hafifleyip kendimce meditasyonun dibine vuruyordum.Bu ruhsal temizlenmeyi gerçekleştirdiğim bir mekanım vardı tabiki.Babamın küçük tekstil atölyesi.Şimdilerde yerine yeni toplu konutların yapıldığı, o zamanlar eski ve bakımsız bir sanayi sitesinin köşesindeydi.Yan tarafında sanayi çöplüğü olarak kullanılan geniş bir alan vardı.Akşam vakti çok yaklaşırsanız çöplük farelerinin gece dansına şahit olabilirdiniz.Ben pek tercih etmiyordum.Arada sırada bizim dükkanda ,kuytu köşelerde yakın akrabalarına rastlıyordum, pek cezbedici sayılmazlardı.Atölyede gündüz abim ve babam gece tek başıma ben kalıyordum.Bazen sabahlıyor, sıkılırsamda erkenden mobiletime atlayıp eve dönüyordum.

O gecede sabahı beklemeden saat 3 gibi atölyenin kepenklerini kapattım.Ön tarafı çöplük tarafına parketmiş mobiletime biniyordum.(diğer yol gece vakti tehlikeli olabiliyordu).Motoru çalıştırmadan etmeden önce gecenin sessizliğini iyice içime çekip gevşemiştim.Kafam bomboştu .Walkmanimin (sahi eskiden walkman vardı) kulaklığını takarken istemsizce yukarıya bakmıştım.Çöplük tarafındaki açık alanın üst kısmında kocaman daire şeklinde ,yarısı ışıklı bir ŞEY havada asılı duruyordu.

Tabiki bu sakin gecede ufo falan düşünecek halim yoktu.Merakla incelemeye başladım.Bana dönük tarafı yarım daire şeklinde ışıklıyken, gölgede kalan diğer karanlık tarafınıda gözümle seçebiliyordum.birleştirince geniş bir daire şekli oluşturuyordu.İlerdeki ilçede yüksek binaların tepesinde bir reklam panosu gibi algiladım önce.Daha sonra o tarafta böyle yüksek bir bina olmadığını düşünerek kendi tezimi çürüttüm.Çok yakın ve büyüktü.Bu yakınlıkta bir gökdelen kilometrecelerce uzaklıkta bile yoktu.Mantık yürütmeye çalışırken bir yandan daha net incelemeye başlamıştım.İçimde merak dışında en ufak bir kıpırtı yoktu.Ta ki seçeneklerim tükeninceye kadar.Mantıklı açıklamalarım sırayla bitince ,kafamdaki benden bağımsız çalışan zihin ekranımda gördüklerimle eşleşen tek birseçenek yanıp sönüyordu"UFO".İşin kötü tarafı bu ekran artık kırmızıya dönmüştü ve tehlike sinyaliyle beraber oradan uzaklaşmam için neredeyse bağıracaktı.Bu saf panik duygusu demekti.

 Hemen motoru çalıştırıp çöplüğü arkamda bıraktım ve sanayi sitesinin diğer tarafında uzanan mahallenin başlangıcına vardım. Yol sola kıvrılmış ve görüş açım değişmişti.Cisimi arkada bırakıp tehlikeden uzaklaşınca, merak duygum endişeyi kovup tekrar ipleri eline aldı.Tekrar bu sefer biraz daha uzaktan baktım.Havada asılı duran şey(başka bir tanım bulamıyordum) sağ çaprazımda kalmış ama yine olduğu yerdeydi.Üstelik bu açıdan diğer kısımlarınıda görmeye başlamıştım.Artık incelemenin anlamı kalmamıştı ,merak duygumu kenara itip, korku ve paniğe usulca yer gösterdim.Bundan utanmıyordum. Eğer şimdi korkmayacaksam ne zaman korkacaktım ki?Evime doğru hızlıca yol alırken kafamda senaryolar dönüp duruyordu.Eve ulaştım ve girişi evden bağımsız olan tek kişilik odamda yatağıma kıvrıldım.Merak,huzursuzluk ve endişe duygularıyla yorganımı üstüme çektim.Şimdi ne olacak diye düşünüyordum.Aborjin yerlilerin kendi aralarında telepatik iletişim kurduğunu okumuştum bir yerde.Belki ona benzer bir şekilde bana ulaşırlardı.Bu düşüncelerle uyuyakaldım .Uyandığımda gördüklerimi en ince ayrıntısına kadar tekrar düşündüm.İlerde soru işareti taşımamak için her bir ayrıntıyı hafızama kazımıştım.Evet görmüştüm.Ama bana dokunmayan ufo bin yaşasın anlayışıyla normal hayatıma devam ettim.Bazen konusu açıldığında içimden "evet görmüştüm "derim.Ama kimseye anlatacak kadar saf olduğumuda düşünmeyin....

NOT:Bu yazımı tamamladıktan kısa süre sonra darbe girişimini haber aldım.Saınırım bir süre ara vermem gerekecek.Ülke normale dönene kadarİçimden birşey yazmak gelmiyor.

4 yorum:

  1. sinirden ellerim titriyor!!!

    YanıtlaSil
  2. sinirden ellerim titriyor!!!

    YanıtlaSil
  3. Sakin ol dostum.Kimseye anlatma :)

    YanıtlaSil
  4. Artık şarkı dinlemek istemiyorum biraz da şarkı söylemek istiyorum diyosun, offf titriyorum ; ama korkudan değil sinirden. Daha yazamayacağım taaa yıkılası dünya!!!!

    YanıtlaSil