12 Temmuz 2016 Salı

Banyodan Gelen Sesler

Biraz sonra başımıza geleceklerden habersiz,öğle sıcağında esneyen tombul kediler gibi televizyonun karşısında yayılmıştık.Çekirdek almak için yüzüne bakmadan uzattığım avucuma ,yine bakmadan çekirdek döken Kenan bir yandan mırıldanıyordu."Hadi oğlum dışarı çıkalım akşam oldu iyice mayıştık"."Bekle" dedim ."Sait gelsin çıkarız".
Sait bazen bizimle üçüncü kişi olarak takılan,muhtemelen zor bir çocukluk geçirmiş ( hala geçiren) ruh hali sorunlu.evhamlı ve garip takıntıları olan bir arkadaşımızdı.Bazen oturdukları evde başka bir cin ailesinin yaşadığından bahseder,arada garip şeyler anlatırdı.Sözkonusu Sait ise biz inanmaya hazırdık.Yolda baston yutmuş gibi yürür, otururkende dimdik oturur ,iki elini dizkapalarına koyarak uzaklara bakan bir heykel gibi dururdu.Kalabalık ortamlarda agresifleşir,insanlara dimdik ve buz gibi bakar ürkütürdü.Aniden gülebilir ve komik olabilirdi.Saitti işte, biz artık alışmıştık.
Telefon çaldığında Kenan yerden emekleyip uzandı.Sait arıyordu.Telefonu açan Kenanın yüzü birden ciddileşti, yerinde doğruldu.Hemen sıçrayıp kulağımı ahizeye dayadım bende. Sait hızlı hızlı konuşuyor,arada yalvarıyor sesindeki telaş ahizeden süzülüp bizide sarıyordu."Kenan çabuk gelin abi çok korkuyorum çabuk nolurr gelin!",
"Sait ne oluyo?doğru düzgün anlatsana?"
"Banyoda oğlum,banyoda dolaşıyo,beni bekliyo duyuyorum,nolur gelin oğlum yalvarırım gelin,"
"Nerdesin sen şimdi?"
"İçerde salondayım.kapıyı kapattım.ne olur gelmeden yetişin abi.lütfen hadi.seslerini duyuyorum dayanamıyorum hadi.açmasınlar kapıyı lütfen"
Sait artık ağlamaya başlamıştı.Neyden bahsettiğini sormamıza gerek yoktu.Telefonu Kenanın elinden kaptım:
"Sait sakin ol abi.Biz çıkıyoruz şimdi beş dakikaya ordayız.Bağırmayı kes ,bekle bizi,televizyonu falan aç hemen ordayız."
Telefonu kapattım.Kenan "gidiyormuyuz?" dedi.
"Manyakmısın oğlum ne gitmesi,ben acayip tırstım hayatta gidemem".
"Eee ne olcak?"
"Bişey olmaz oğlum biraz korkar geçer.Bizim teyzeoğluna devamlı musallat oluyorlardı bişey olmaz.Bir bulaşırsak kurtulamayız"
"Doğru diyosun.Yarın çıkar gelir bişey olmamış gibi"
Saitin cinleriyle tanışmamız için  arada bizi bekleyen on dakikalık bir mesafe vardı.Yada biz öyle sanıyorduk.Şu an için bu tanışma faslına cesaretimiz yoktu.Oturduk.Akşam karanlığı çöküyordu artık.Saiti konuştuk.Fazla geçmeden kapı zili çaldı.Kenan balkondan sarkıp baktı.Balkon kapısını kapatırken "Sait geldi" dedi.İçeri giren Sait gayet sakindi.Oturduk.Kenan "Noldu Sait iyimisin " dedi.Sait hiç oralı değildi.Kenanın elinden cips poşetini çekti aldı yemeye başladı.Konuşmaya çalışıyorduk ,Saitse aniden ayağa kalkmış salonda ileri geri yürümeye başlamıştı.Her turun sonunda durup yüzümüze bakıyordu.Sonra oturdu kumandayı eline alıp ardarda kanalları zaplamaya başladı.Siyah beyaz çizgilerin olduğu boş bir kanala gelince durdu.seyretmeye başladı.Yardım etmemiş olmanın verdiği suçluluk duygusuyla yeteri kadar gergindik.O yüzden Saitin saçma davranışlarına birşey diyemiyorduk.
Dışarı çıkalım diye düşünürken telefon çaldı."Kesin bizimkiler arıyor" dedi Kenan ahizeyi kaldırıken.
"Alo" dedikten sonra suratı kireç gibi bembeyaz kesildi.Ahizeyi yerine bıraktı.Saite doğru baktığında dudakları titriyordu.Kapıya yanaştı ve usulca araladı.Ne olduğunu anlamasamda iyi birşey olmadığı belliydi.Hemen yanına süzüldüm."Oğlum arayan Saitti" derken apartmanın merdivenlerini yarılamıştık bile.. Sokak boyunca arkamıza bakmadan koşarken bir yandanda aklımıza gelen bütün küfürleri saydırıyorduk....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder