11 Temmuz 2016 Pazartesi

Vadideki Mezarlık

Uzandığı mevzide huzursuzca sağa sola kıpırdandı.Baskın beklendiği gecelerde karakolun güney cephesinde, asuri mezarlığınıda içine alan vadiyi tepelere kadar gözlüyorlardı. Tepelerin yamacına kadar uzanan düzlükteki eski mezarlığın ürkütücü silüeti  gergin bekleyişi dahada zor hale getiriyordu.Bu manzara bazen halüsinasyonlar görüp garip tepkiler vermelerine oluyordu.Hareketli gölgeler ve bazen çalılarda ayaklarına takılan kafatası ise artık sıradan şeyler gibiydi. 
Deli Bünyamini düşünüyordu.Bazı geceler karakoldan çıkıp mezarlıkta yattığına şahit olmuşlardı.Mezarlığı sorun etmeyen tek kişiydi.Çalı ve küçük tepeciklerle kaplı vadide tek ağaç mezarlığın başındaki yabani incirdi.Bir keresinde Bünyamini oradan kaldırıp getirmek zorunda kalmıştı.
Vadiye vuran ayışığı altında mezarlık girişinde hareketlenmeler görmesiyle düşünceleri bölündü.Gözlerini kısıp tetiği ezmeye başladı.Bir an karaltılar durdu.İşte yine başlamıştı göz yorgunluğu.Parmağını tetikten gevşetti gözlerini gezdirmeye başladı. Ortalığı ayağa kaldırmanın gereği yok dedi kendi kendine.
Bakışlarını gezdirirken aynı karaltılar biraz daha ilerde ortaya çıktı.Bir yükseklik ve dağınık gölgeler vardı.İlerliyordu ve artık seçilmeye başlamıştı.Dört kişi omuzlarında bir tabut taşıyordu.Peşlerinden  tek sıra halinde gelen beş kişi yere bakarak ayaklarını sürüyorlardı.Sırtındaki yanma hissini düşünmemeye çalışarak gözlerini kapadı bir an için.Bu ses ,bu ses, ayakların sürünme sesi sanki yanıbaşında gibiydi.Donmuş bir halde tekrar gözlerini açtı ve mevziye iyice yapıştı.Bakmıyordu ama her nasılsa onu gördüklerini biliyordu ,hatta bunun için yemin edebilirdi.Oğlum Fiko kendine gel dedi.Kaldır kafanı.Cesaretini toplayıp tekrar baktı bir anda kayboldular sanmıştı ama saniyeler içinde mezarlığın orta yerine gelmişlerdi.Mesafe uzak olmasına rağmen ayaklarının sürüme sesini hala duyuyordu daha da net olarak.Girişteki incir ağacına yaklaştıklarında durdular.Bir çeşit ayinsel ritüellerle tabutu açıp ölüyü gömmeye başladılar.Benden başka gören yokmu acaba diye düşündü.Parmakları kaskatı kesilmişti ve izlemekten kendini alıkoyamıyordu.
Aniden hadi git ,hadi git,hadi git diye fısıltılar duymaya başladı.Artık içindeki paniği durduramıyordu.Ses kafasının içinde zonklarken elini boğazına götürdü.Konuşan kendisiydi ,kendi sesiydi.Sakinleşti ama hadi gidin artık diyordu sadece.Yüzünü mevziye iyice yapıştırdı.Yavaş yavaş nefes almaya başladı işlerini bitirdiklerini umarak tekrar baktı.Tepenin yamacına doğru uzaklaşıyorlardı.Son birkez durdular . boş tabutu yere bıraktıktan sonra karanlıkta kayboldular.......

NOT;Aslında hikayemiz bundan sonrada devam ediyor .devamını anlatmayı uygun görmedim.En azından şimdilik.Sahibinden anlatmak için izin alırsam belki ilerleyen zamanlarda.. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder